29 Temmuz 2015 Çarşamba

İrkilme Ellerimdir

Saçlarına bir şeyler değiyorsa
İrkilme ellerimdir
Al al ve al boyanmış avuçiçini kaşıyan parmak uçlarımdaki kir
Böyle büyük sevdaya sahip olmak için tırmandığım dağın bana küfrü
Bana hükmü
Bana geldik
Ama sana daha çok var biraz daha uyu sağ omuzumun kardelen yatağına yaslanmış başın iken hala

İrkilme ellerimdir seni soyan
Beni bu sert rüzgarlı yokluğuna koyup gittiğin için
"Ayaklarım yere değmiyor oturduğum yerden" der gibi çocuksu
Dedim gitme
Dedim allah belasını versin böyle dudaklarının
Öptüğün yanaklardan bir türlü silinmiyor hissi
Dedim bileklerimde sarılı hasret doğuran kelepçe
Ama sen duymadın

Saçlarına bir şeyler değiyorsa
İrkil
Benim ellerim değildir

20 Temmuz 2015 Pazartesi

Küllük dolu

Yakınım
Saç diplerini seçebiliyorum 
-alnının üstü
Kirpiklerini seçebiliyorum 
-göz kapakların kaç kere açılıp kapandı sayıyorum
Derin nefes aldığında genişliyor mesela burun deliklerin görüyorum
Tırnak diplerinde boşluklar oluşmuş
Bak işte
Soyunu sopunu biliyorum
İzin ver saçlarını kulağının arkasına yerleştireyim
Yanağından öpmek için

7 Temmuz 2015 Salı

Sağ omzundan öpüp başımı koyuyorum

Havlamalara rüzgarın uluması da ekleniyor
Ve geceyi sokulduğu makat deliğinden çıkarıp ikiye bölüyorum
Ruhsuz kalmış aşıkların artık tek çareleri sevişmektir diyor bir yandan bakkal
Bir bakkalın metoduna uygun cümleler değil bunlar rasim abi ama haklısın diyorum
Sevişmekten uzak kalmış aşıkların tek çareleri ruhlarına yalvarmaktır artık
Diye ekleyip çıkıyorum hayatın içinden
Elimde iki tane ekmek ve bir paket uzun parlıament var

Rüzgarın ulumasına ağır vasıta araçlarının motor sesleri de ekleniyor
Kitabı kaçıp sığındığı koltuk altından çıkarıyorum
Arasındaki çakmağa ulaşmak da neşesi
Kelimelerden oluşan dizeler bana şunu söylüyor
Elbette bir gün yine karşılaşacaksın ama aklındaki tüm küfürleri unut
Çünkü sadece özledim diyebileceksin
Kelimelerden oluşmayan boşluklarında sayfaların yüzün gözüküyor
Ve bu yüzden her kitap ayrı bir güzel sevgilim
Çünkü ne sevgi ne nefret sadece özledim

Ağır vasıta araçlarının motor sesine
Tekerin üzerinden geçtiği çukurdan kurtulan su birinkitisinin sesi ekleniyor
Bir hışırtıda kendine has
Devletin yaptığı lambalar
Devletin yaptığı kaldırımları aydınlatmaya yetmiyor
Devletin yaptığı yollar
Beni sana götürmüyor hiçbir şekilde
Aramızda koskocaman bir devlet var hantal!
Ağır vasıta araçlarının motor sesine inat fısıltılarını duyuyorum
"Sevmiyorum"

Göğün beyaza yakın sesine tarlalardan böcekler ekleniyor
Geceyi çekip çıkardığım makat deliğine tekrar sokuyorum biraz geç
Çünkü böldüğün bütünleri birleştirmek zaman alır
O yüzden getir yarımı başla kıyamete
Tamam
Lan!
dığımda kopacağım

Biliyor musun artık tüm sessizliğe sadece bir ses ekleniyor aklımda yankılanıp duran
"İyi ki doğdun"

5 Temmuz 2015 Pazar

Sayabildiğim günler

Gün bir kıyameti daha kaldıramaz diye
Bazı meseleleri anlatmayı bıraktım aramızdan geçen

Şimdi bu çiçekler durduk yere neden açmıyor mesela sen bilirsin
Çünkü doğa ile aran hep iyi olmuştur
Doğa senin sözünü dinlemiştir
Biraz sana özenmiştir
Sen onun büyüğüsün
Sen benim de büyüğümsün
Sen büyüksün

Kafeini fazla kaçırıp sabaha kadar sabah olmasını beklediğimden yarı çıplak
Serinliği ilk sırtımda hissettim ardından omuzlarımda
Bak
Doğa üstü yeteneklerim olsa
Seni önce doğurur hemen büyütür
Ve sırtıma sarılmanı isterdim kolların karnımda birleşerek
Dudaklarındaki parça sıcaklık ense köküme saldırırdı
Bunlar kafeini fazla kaçırmaktan değil
Seni tutup kolundan kaçıramamaktan

Bazı meseleleri anlatmaya başladım aramızdan geçmeyen

Anlamlı günler

5:35 sokak lambası söndü
Güneşlik beyazladı iyiden iyiye
Gözümü kırptıkca biraz acı
Kim sever güneşi
Herkes değil
Dedi nu
Az önce yine hatırladım yüksek sesli yürüyüşünü ölümün

Pencereler açık
Hava temiz
Sinekler düşman
Kargalar sesli
Aramızdaki en kısa mesafe kilometrelerce
Konuşmadığımız her gün biraz daha kaybolursun alınyazımda ki

Aklımda türlü türlü hikaye
Aklımda türkü türkü gezip döndüğün yer yine dilim
Şimdi yeni uyanmış köpekler gibi öpüveriyorum avuçlarının içini

Sevgilim dediğim mağarasın
Ayrılık tarlalardan koşmama sebep oluyor
Otobüslere binemiyorum
Sen bilmiyorsun sormuyorsun halimi
Seni suçlamıyorum
Seni yetiştiren toplum emretti bunu
Sevgiden daha önemli şeyler dayattı sana
Oysa yok

Sen anlamazsın
Ben çekirdek kabuklarının arasında kalmışım çöpe dökülmüşüm
Benden artık düzgün bir insan çıkmaz
Tükettim yaradanın bana verdiği gücü
Yalvardığım son zaman sana

Sen anlamazsın
Ben daha dün çocuktum gittiğinde
Bugün ne kadar hızlı geçtiğinin farkına vardım zamanın
Cazı sevmeye başlamamdan belli değil mi
Seni sevmeyi bırakmam

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Anlamsız günler

Belki de sadece anlamsız olsun diye çizilmiş çizgiler neşesiyle
Karmaşık
Dağınık
Barınaksız öldürüyorum kendimi
Mesela tüm değerlerimi hiçe sayıyorum
Mesela annemi özlemeyi bırakıyorum
Mesela sütlü kahve söylemiyorum
Salınık
Nefessiz
Morarmış
Bedenim ki öldürüyorum kendimi
İpi sağlam yer diye bağladığım
Terkedişin
İpi can alıcı nokta diye bağladığım boynumdaki parmak izin
Karmaşık
Dağınık
Eskimiş