30 Mayıs 2015 Cumartesi

Uçabildiği kadar uçan kuş

Henüz çarşaflanmış yatağa mideler dolusu anılar kustum
Temizlemeye yine gülümsemelerin geldi olur olmaz beliren
Şeyhler isyan çıkardı sonra bende bastırdım bedeninde
Bedenin müdahelelere açık çok tehlikeli memleket
Bir yerlerinde hep hüküm sürdüm
Diğer yerlerinde konar göçer gezgindi dilim
Bu yüzden havaya suya ihtiyaç duymadım çoğu zaman
Denk geldiğim benlerinde yaşadım durdum
Şikayet etmedim

Ailenin en yaşlıları ölmek üzere olan az nüfuslu köyler de yaşamaktı bu hepten
Gidenler sadece giderdi
Gitmek platonik bir eylemdi
Gelenlere rastlamadım onlar için devlet henüz yol yapmamıştı belki
Sana tüysüz meyveler almak için sokaklarda kitap satmaya çalışan biriydim fakat hep yağmurlar yağardı
-Afedersiniz ıslak kitap sever misiniz
Taze ıslanmış

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Uyandırdığın iyi oldu

Sana rağmen
Senin için sevmek bu
Boş gibi görünen şişelerin dibinde bir yudum su kalmak
Kapağı açılmayan tankerlerde olmaktan iyidir

Demek özlemek
Başka başka hayallerde var etmek demek 
Vurdumduymaz bir saatte hüzünlenmek durduk yere
Bir şeyin hatırlatması olur olmaz
Bir bardak
Bir saç kırık
Bir elin hayali dokunuşu ensede

Bana rağmen
Beni sevmek
Ne büyük bir hayat bu
içime ucu bucağı gözükmeyen gezegenler sığdırdın
İçime yankılar bıraktın
yeşillerle çevrili taş yollarda yürüdüğümüz de çıkan hışırtıyı
İçime öpücükler bıraktın 
alelacele son otobüse yetişirken
İçime sen bıraktın da
Sensiz gittin

Demek sevmek
Ellerime resimler çizmek demek gelecek dolu

22 Mayıs 2015 Cuma

O zaman isimsiz bir romansın

O zaman dağ evi
Evet kurt sesleri yabancı şarkılar oldukça romantik yanan ay
O zaman böcek sesleri o zaman çadır belki küçümen
Sonuçta bende senin küçümenin değil miydim zaten
Avuçlarına sığdığım zamanlar oldu
O zaman kuş gibi hafif tuğ gibi uc
Gidiyoruz gidiyoruz gidiyoruz
Sen izlerimizi siliyorsun yollardan
Ben gizli gizli yollar arıyorum
Ben duyuyorum
Sen görüyorsun
Tüm boşluklarımı
tüm boşluklarını
Tamamlamak bu

O zaman bir dağ bize ev
Hatırla dengede tutarken ellerimiz bedenlerimizi
O zaman işte evren bize kızmıştı çünkü bölmüştük onu

Evet ben çok geç buldum seni saklandığın yerden
Evet sen çok geç çıktın saklanmadığın yerden
O zaman baban beni kapıdan kovdu
O zaman annem başımdan vurdu
Yani koştuk arkamızda onca kibirli insan
Biriktirdiğimiz paraları harcadık
Biriktirdiğimiz özlemimizi harcadık sabahları uyanıp
Sen beni tıraş ettin yanağımda kanayan sivilciler
Ben seni doyurdum ağzının kenarından akan yağ
Katlanmış mendil üstünde yağ
Sen benim yanaklarımı okşadın bağıra bağıra
Hatırla bileğindeki damardan öptüm sağ
Kokun burnumun ucuna kurdu salıncak ve bağ

O zaman vakit geldi gittin
Vakit geldiğinde geleceğim diyerek
Sokağın vurdumduymazlığında sarıldık
Sokağın taşları gördü sarıldı
Sokağı teyzenin biri gördü yaşlı
Gitti resme sarıldı
Ve acıktık acıktık acıktık
Bir parça dudak bıraktın sonsuza sakladım
Bir parça saç bıraktın sonsuza bağladım
Bir parça sana adadığım ömrü bıraktım
Çantanda unuttuk yanında hala
O zaman zaten vapur gidiyordu ellerimizi dalgalara deydirdik deniz sarıldı

Sen bana bakmayı öğrettin ben sana okşamayı

21 Mayıs 2015 Perşembe

Hala gelmediğin yerde beklemekteyim

Durulmuş sularda yüzün ay
Yüzeyinde ufak kara bir böcek
Ömür boyu hareket etmeyecek

Cebimden bir silah çıkaracağım
Ellerin durduraksız yeni bir evren çizerken
O silahla bir delik açacağım

Zamanı gelmemiş anıları yaşamış gibi anlatacağım
Ruhuma hükmedemeyen bedenleri kovduracağım
Hiç sevmediğin o benin de bir yüzyıl anılacağım

Kurulmuş aylarda yüzün su
İnsanlık adına çok değişik bir duygusun şimdi
Hiç karşılaşılmamış halk hala saf en çok

Ben bu mevsime ayrımcılık yapacağım tüm faşizmle
Bu mevsimi daha çok öveceğim Allaha
Hiç kimsenin karşılaşmadığı halk gibi güzel en çok

Sonsuzdan biraz önce hala sevdiğim

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Anlatsam

Anlatsam sen ne dersin
Derin bir tutku mu
Aklıma dağılan ağaç mı
Gönlümde kırbaçlanmış sırt mı

Bir berlin duvarı yıkmak

Nicedir dergahım
İçim derviş mezarlığı

Ben bıçağı bileylemek gibi
Sürtünmeden doğan kuvvet
Ses
Keskin
Sürtünmeden ölen kör

Sen baltayı inatla betona vurmak gibi
"E hadi ölmek isteyen varsa ölsün
Doğmak isteyen varsa doğsun"
Derse tanrı
Kimse doğup kimse ölmeyecektir mesela

Derse
"Hadi sevmek isteyen varsa sevsin sevilmek varsa sevilsin"
Kimse sevmediğini sevilmediğini anlayacaktır o güne dek

Ben ateşi gerektiği zaman bulmak gibi
Çağı yüceltmek
Ateşe ateş demek
Isınınca susmak
-soğuktan bağırıyorduk çünkü-

Sen en çok olmamayı bulmak gibi
En gerekmediği zaman
Gitmeyi bulmak
Bedenim bilyelerde ışığım tırnak altlarında mahsur kalmak o vakit

Gözlerime bakma
Sivri körelir ateş söner
Gözlerime bakma
Gözlerim "araba çarpmış köpekler"
Yalvarır hala. 


4 Mayıs 2015 Pazartesi

Ben görseydim kör denilmezdim

Seni ilk musa gördü ben görmedim
Her yemekte aynı masaya oturmaktan sıkılmadın
Seni ilk musa gördü ben görmedim
Ben görseydim zaten aklımı yitirirdim
Beyazlar içinde süzülmek senin etkinliğin
Uzun etekler içinde yüzyıllarca uyumak
Senin
Seni musa gördü ben görmedim
Ben görseydim zaten başlı başına kıyametim

Havalar sıcak mı soğuk mu sır
Hazirana doğru ocak
Şubata doğru ağustos gibi
Senin yüzün her zaman hangi mevsim olduğuna karar verememiş bir ağaç
Açsa çiçek gülmek olur
Solsa zaten ağlamak belli ki
Seni önce musa gördü ben görmedim
Ben görsen zaten üstüme toprak toprak memleketim

2 Mayıs 2015 Cumartesi

Sonra zaten bitecek

Sen zaten çayı şekersiz içmiştin
Garson poşetine dokunulmamış şekeri alıp bana getirmişti
Ben zaten çayı şekersiz içmiştim
Yani doğanın kanunu tarafından bile birleştirilmemiz emrediliyordu.

Sonra zaten son yazacak

Bir dilim peynir aldıktan sonra
Mutlaka kahvaltılık sosa meyletmek gibi
Tam boyunlarının orta noktasına hareketim
Tam boyunlarının noktalı virgül yerinde söylediklerim
Madem geçmişten konuşuyoruz işte benim hayatım
"Bir tarafı alçak masada bilye durdurmak gibi sürekli"

Sımsıcak 
Sımsıcak süveter içinde oturduğum gönlün bu manşetlerim katlı ilkbahara doğru


1 Mayıs 2015 Cuma

özgürlük zor bir doğum

İşçi bayramıydı gözlerin durmadan çiviler çakıyordu gözlerime mesaisiz trafik ışıkları gibi kırmızı kırmızı kırmızı hepsi kırmızı