14 Ekim 2014 Salı

muhafaza eylemi

bu yardıma muhtaç bir dedeyi sahiplenmek gibi
yani o saçından aldığım teli
saklamak hala

de gidiyorum şimdi
de ben buralarda yaşayamam
bu kıyılar çok yakın yosunlara
bir bahane sürekli gözaltlarında
sürekli ağlama tehditli gözsün
sürekli gitme tehditli bombasın
sürekli patlama tehditli kadınsın
de ben bir insanım herkes gibi
inanmam

bu yardıma muhtaç bir beni alıp
vücudunda müsait bir yere koymak gibi
bir beni alıp vücudunda koymadığın müsait yeri
işgal edeyim

benim ki az dokunulmuş bir teli muhafaza etmek eylemi
de sen bir ölümlüsün ver onu geri
derim ki vasiyetimdir koyun kefenimin cebine teli

kimdi bilemem

gecenin ilerlemeyen saatlerine doğru
bir kadın sevdim
aynı anda ay battı
nereye bilemem

ben vızıldayan lambaya sinek muamelesi yapan bir deliydim
''herkes çok zeki''
herkes kim bilemem

gecenin ilerlemeye çalışan saatlerine
beyaz kapaklı kitaplar fırlatırdım
kitaplar kimindi bilemem
sonbahar kimindi
şiirler kimindi
ayaklarımı ıslatan gözyaşları kimindi
bilemem

gecenin ilerlemeyen saatlerine doğru bir
kadın sevdim.
kimdi bilemem

13 Ekim 2014 Pazartesi

ölüm kalım mücadelesi

en yakın yerde bulduğum iki parça giysiyi giyinip
sana koştum ben
deprem gibi bir şeydi çünkü bu
aynı zamanda
çok yakından tanıdığım annemin ölmesi gibi
beklenmedik
çünkü seni daha nerede bekleyeceğimi bile bilmiyorum
şimdi şu kapıyı çalıp içeri girsen
ne bir maden dolusu işçi ölmüş olur
ne de onca bina yerle bir olmuş olur

sonunu çok düşündüğüm

boğazımda düğümlenen hal
''bir gecenin sabaha kalmışlığı''
hani akşamdan
hani ayak üstü uyku

sen
karşı kaldırım
fakat işte bu aramızdan geçen yol
cehennem ateşinin bir parçası
yoksa sana sarılırdım

hani sonsuz uykuya dalmak
hani fazla günah
bu geceden sabaha çıkamayan
ruh!

sonunu çok düşündüğüm!

bir çift siyah terlik ve ben

üşüyorsun sonbaharın rüzgarında
kanatlarına gömülmüş bir kuş gibi
sevimlisin

sesleniyorum
sen halksın
kürsüdeymişim
ta gözümün içine bakıyorsun
susuyorum
daha susuyorum
bu halkı bana iğrendiriyor

niye hayatımda yoksun diye
üzülmüyorum
zaten toplumun refah seviyesi bize yeter
değildi
biliyorum

bir çift siyah terlik ve ben
seni özlüyoruz

sonbaharın rüzgarında
gömülmüş bir kuş gibi
yokoluyorsun